Hint kokularının tarihi mirası tozlu sayfalarda unutulduğu zamandan bu yana zamanın kültürünün şekillenmesinde rol oynamıştır.
Vedik ve Babürlülerin Hindistan'da hüküm sürdüğü zamanlarda güzel kokulu esanslar tutkulu zengin müşterileri etkilemiştir.
Vedik, Charaka Samhita ve Susruta Samhita gibi dönemlerde ayurveda şifa metinlerinde parfümlerden bahsediliyor. Hatta bu dönemlerde edebiyatta da parfümlerden daha fazla bahsedilmeye başlandı.
Hindistanda Duryodhana, Mahabharata'dan vergi olarak topladığı oudh ağacı, sandal ağacı ve parfüm bileşenlerinden tarihi kayıtlarda bahsedilmiştir.
Hindu inanışlarında Rambha'nın cennetsi güzellikteki yüzü bir nilüfer çiçeğinin kokusuna atfedilir.
Yine başka bir kaynakta Gautama Buddha'nın bakışlarının oudh, sandal ağacı ve mangrov kokusuna benzediği söylenir. Bir Telgu şiirinde Sita, yatağının her yerindeki betel yaprakları, hurma, fıstıklar, çiçekler ve misk kokularından bahseder.
Arkeologlar parfüm yapma sanatının Hindistan'da İndus Vadisi uygarlığı döneminde başladığına inanıyor.
M.Ö. 3000 yıllarına ait pişmiş topraktan yapılmış bir damıtma aparatı buldular ve damıtma sonrası kokulu yağları saklamak için çömlek uçuna takılabilen tapalı pişmiş toprak kaplar da bulundu.
Babür döneminde parfümlere 'itra', 'Ittar' veya 'attar' olarak isimlendilen esans kraliyet ailesinin haremlerinde büyük miktarlarda kullanılıyordu.
Bu dönemde Kraliçe Noorjahan'ın 50'den fazla farklı gül esansı ve 5 çeşit sandal ağacı yağı kullanarak özel bir 'itra' esans tasarlattığı söyleniyor.
Ayrıca Babür dönemde ticaret gelişerek Hint kokularının İran, Mısır, Türkiye, Arap ve Afganistan gibi çok uzak diyarlara ulaşmasını sağladı.
Hindistanın bağımsızlık devriminin başlangıç dönemde gelişen Hint parfüm endüstrisi, özgürlük mücadelesi ve yoksulluk ile pençeleşen halk tarafından doğal esans yapımı duraksayan ve solmaya yüz tutan bu eşsiz sanat uzun zaman bir aradan sonra bağımsızlık sonrası yeniden canlanmaya başladı.
Hintli tüketicilerin geleneksel koku zevki zaman içinde Hindistan gençlerinin yenilikçi ve modern parfüm arayış ve anlayış duyularını değiştirip batı kültürlerinin daha sofistike ve popüler kokularını içerecek şekilde köklü olarak gelişti.
